Bakü ve Kocaeli

Yoğun bakımda olan Türk Dünyasının Milletvekili, Asena’sı Ganire Paşayeva’yı hastanede ziyaret etmek,

Karabağ’ın işgalden kurtuluşunu kutlamak, Şehitler Hıyabanında birlikte dua etmekti amacımız!

Cenazesine katılacağımız, mezarı başında dua edeceğimiz aklımızın ucundan geçmezdi.

Ruhu Şad olsun.

***

En son 2014 yılında gitmiştim Bakü’ye,

Geçen 9 yılda var olan güzelliklerine yeni güzellikler katılmış, Avrupa’da ki pek çok başkenti kıskandıracak kadar güzelleşmiş, Hazar Denizinin kıyısında tam yaşanılası bir Türk şehri olmuş Bakü.

***

Mevcut mimari korunmuş, aynı estetikte yeni binalar eklenmiş, eskiyen binalar, şehrin mimarisine rengine dokusuna uygun olarak tamir edilmiş, boyanmış, süslenmiş…

Şehir merkezinde ki birkaç binadan değil, yüzlerce binadan bahsediyorum.

Bina dersek haksızlık olur, Mimari eser.

***

Anıtlar, ateş kuleleri, heykeller, tarihi yapılar resim, satranç, pandomim, tiyatro okulları, konser ve sergi salonları zaten apayrı…

Sergi salonları sergilenen eserler kadar güzel!

Hemen hemen hepsi uyum içerisinde ki kabartmalı rölyefli, gözü yormayan huzur veren toprak rengi binalar!

Ne mutfağa katılmış bir balkon!

Ne abuk sabuk bir branda ile bina görseline yapılmış saygısızlık,

Ne değişik renk ve biçimlerde kapı pencere duvar!

Ne birbirinden farklı balkon demirleri ve ya pencere detayı!

Görsel hiçbir olumsuzluk yoktu gözü yoran.

***

Saymadım ama mükemmel diyebileceğim binden “1.000” den fazla bina gördüm diyebilirim.

Şehrin mimarları kadar mimariye saygılı müteahhitleri de övgüye değer.

Büyük ihtimal Müteahhitleri inşaat ve mimari üzerine eğitim almış.

Okuduğun lise, tuttuğun parti ya da doğduğun memleket kötü iş yapmaya, kafana göre keyfe keder iş yapmaya imkan vermemiş orada(!)

Kenar mahalleler “şimdilik” bu denli estetik olmayabilir, normaldir de, her şehrin kenar mahalleleri olur.

Ancak İçeri şehir ve Bakü merkezi, imkanı olan herkese görmeyi tavsiye ederim.

Gece ışıklandırmaları ile şehir daha bir güzel.

7 günde yaklaşık 100.000 adım attık, 7 tane kötü binaya denk gelmedik şehir merkezinde.

Aliyev’in ülkesi, Aliyev’in gücüne de liderliğine de eğitimine de yakışmış.

***

Rus ve Fransız mimari geçmişi vesaire diyebilirsiniz ya da Art Nouveau esintileri falan filan!

Önemli olan şu ki, var olan doku bozulmamış ve her gelen yıl yeni güzellikler ilave edilmiş üzerine!

Googleye girin Bakü mimarisi, bakü binaları yazarak görsellere bakın her şey ortada.

İnsanı!

İnsanı ayrı güzel!

Hele bize karşı.

Bir ananın iki oğlu, Bir emelin iki kolu

O da ulu, bu da ulu, Azerbaycan Türkiye.

***

Aklıma gelmişken, Başkent Bakü’de polisin belinde tabanca görmedim!

Polis tabanca taşımıyor ama şehirde sükunet ve güvenlik üst düzeyde,

Ne bir taşkınlık ve ya nahoş hadise, ne de olumsuz bir olay duymadık.

Azerbaycan da özel durumlar hariç polisin belinde silah olmazmış ama, belli ki yetkileri var!

Bir suçlu yakalandığı zaman, adliyenin ön kapısından girip arka kapısından avukatı ile birlikte kolayca çıkamıyor demek ki!

***

Sabiha Gökçen hava limanından İzmit’e gelinceye kadar yolun sağında ve solunda ki tüm binalarımızı sessizce izledim, inanın gözlerim ağırdı.

Yoruldum izlerken!

Bizim binaları sanki yüz değişik renge boyamış değişik ebatlarda geometrik şekillerde yapmış, sonra gelişi güzel serpmişsin gibi!

Bir nevi bina yığınları!

Güzel binalarımız elbet te var, harika binalar var, var ama! O da yanında ki ile uyumsuz!

Ya boyu tutmuyor, ya tipi farklı, ya da rengi değişik!

Çıkmalar, kafaya göre yapılmış tadilatlar, bırak yanında ki ile uyumu, bazı binada ki bazı katlar birbiri ile uyumsuz!

Bir ülkenin mimarisi insanının psikolojisinde de önemli bir etken!

Orada şiir sanat edebiyat, bizde…!

Akşam haberlerinde ki durumumuz ortada(!)

***

Bir taksici ile sohbet ederken ne kadar güzel binalarınız var, burada rüşvet yok mu diye sordum!

-      Rüşvet dünyada her ülkede olur, bizde de var,

-      Bizde ki rüşvet ile bir ayda bitecek evrak işlerini 1 günde bitirebilirsiniz ama!

-      Vereceğiniz hiçbir para işi kötü yapmanıza kalitesiz ve biçimsiz yapmanıza izin vermez dedi!

Orada golü yedik zaten!

***

Anlamadığım!

Bizim belediye başkanlarımız, meclis üyelerimiz, ticaret ve sanayi oda yöneticilerimiz Avrupa’yı da Bakü’yü de bol bol geziyor

Giderken kendilerine yakın müteahhitleri de götürüyorlar!

Sık sık gazete haberlerinde dünya turlarına şahit oluyoruz.

Merak ediyorum bizimkiler Bakü’ye gidip gelince ne düşünüyor, hiç mi etkilenmiyorlar.!

Ya da nerelerine gidiyorlar anlayamıyorum.

Barları eğlence mekanlarını geziyorlar diyelim, oralar bile güzel!

Misal alt geçitler korkutmuyor, kadın da çocuklar tek başına rahatça girip geçebiliyor, ışıl ışıl!

***

Her alt geçidin canlı müzik yapan sanatçısı var,

Coğrafya söyletiyor demek ki, Biz de Süleyman ağabey ile birlikte şiir, okuya, türkü söyle yürüyerek dolaştık 7 gün.

Müslüm babadan bile okudular bize sağ olsunlar.

Bir de çırpınırdın Karadeniz…

***

Camilerin ve mezarlıkların yanında taziye binaları var, cenaze sahipleri burada karşılıyor taziyeye gelenleri, dualar mevlitler, burada okunuyor,

Taziyeye gelenlere ikramlar burada veriliyor.

Vefat edenin 3’ü beşi yedisi 40’ı da burada oluyor!

Ne bileyim çok düzenli.

Gurur duydum.

Tek üzüldüğüm, orada bizi misafir eden dostlarımız Kocaeli’ne geldiğinde, Cennet gibi bir coğrafyada yaşamamıza rağmen, bizim şu de caddemiz de Bakü de ki şu caddeye benziyor diyebileceğim bir şehir mimarimizin olmayışı.

Belki de orada her işin başında o alanda ihtisası eğitimi olanlar olduğu için olabilir!

Bizim nüfus 2 milyon, Bakü’nün 3!

Denizse, Bakü de 1 bizde 2 tane

“Marmara ve Karadeniz’e kıyımız var.”

Göl se göl, da ise dağ, sanayi ise sanayi, doğa ise doğa, yeşil ise yeşil, para ise para, bizim imkanlar Bakü’den de fazla!

Fazla ama, işi ehline verirsen, sistem nizam düzen olursa!

Şehir planlamacıların, mimarların sözü dinlenir ise kurallar da işi yapanın siyasi bağlantılarına göre değişmez ise.

Bakü gibi oluyor demek ki.

Onlar da Türk Biz de Türk!

Demek ki çalışınca değil!

Düzgün çalışınca, kurallara uygun çalışınca, sistemli çalışınca, işi ehline vererek çalışınca oluyor.

***

Zaten emekli de oldum bakarsın birkaç seneye Şuşa’ya yerleşir, kalan ömrümü Har-ı Bülbül çiçekleri arasında tamamlarım.

Başta Mübariz Kardeşim olmak üzere Tüm Azerbaycanlı soydaşlarıma en kalbi sevgi ve saygılarımla.

Yaşasın Bütöv Azerbaycan.