
Milas ise bu bereketin başkentidir. Her yıl düzenlenen Milas Zeytin Şenliği, hem bölgenin kültürel mirasını yaşatıyor hem de zeytinin Anadolu’daki binlerce yıllık hikâyesine bir sayfa daha ekliyor. Bu yıl da öyle oldu; yürekten hazırlanmış bir organizasyon, emekle yoğrulmuş bir program, halkın içten katılımı ile dolu dolu bir şenlik yaşandı.
Üstelik, kısıtlı bütçe ile yapılan bir organizasyon.
Ancak her güzel organizasyonda olduğu gibi, bazı küçük detaylar da eksik kalabiliyor. Bu yılın dikkat çeken ayrıntılarından biri Milas Yörük Obaları Derneği’nin sahne aldığı noktaydı. Dernek, folklorik gösterileriyle şenliğe renk ve ruh kattı; ama ne yazık ki gösteri alanının konumu pek isabetli değildi. Yoldan geçen vatandaşların geçişini engellememek için büyük hassasiyet gösteren dernek üyeleri zaman zaman zor anlar yaşadı. Bu tür aksaklıklar niyetin samimiyetine gölge düşürmez ama organizasyonun planlamasında bir sonraki yıl için dikkate alınması gereken önemli bir ayrıntı olur. Çünkü karşı alanda, halk oyunları için daha geniş ve izlenebilir bir alan mevcut.
Şenliğin en değerli yönlerinden biri, sadece eğlence değil, bilgi ve farkındalıkla harmanlanmış bir kültür şöleni olmasıydı. Dr. Abidin Tatlı, “Coğrafi İşaretlerle Korunan Milas” başlıklı konuşmasında Milas’ın bu alandaki haklı gururunu ve markalaşma sürecini anlattı. Zeytinin yalnızca bir tarım ürünü değil, aynı zamanda bir kimlik, bir aidiyet göstergesi olduğuna dikkat çekti.
Ardından Prof. Dr. Ünal Aydın, “Sağlık İçin Zeytinyağı; Doğadan Gelen Güç” konulu konuşmasıyla adeta zeytinin tıp ve doğa arasındaki mucizevi köprüsünü anlattı. Gerçekten de Milas zeytinyağı, sadece sofralarımızı değil, sağlığımızı da aydınlatan bir değerdir.
Günün en zarif anlarından biri ise Nadiye Uslu’nun hazırladığı “Yeşilçam’ın Perdesinden Geçmişin Zerafeti” temalı defileydi. Eski Türk filmlerinin estetiğini, zarafetini ve asaletini podyuma taşıyan bu gösteri, izleyicilerden büyük alkış aldı.
Tüm bu güzelliklerin içinde bir küçük not da İasos için düşülmeli…
Helenistik dönemin izlerini taşıyan İasos Balık Pazarı’na giden yol hâlâ sorunlu. Oysa o yol, sadece taş değil; tarih, kültür ve turizm taşır. Bu yolun iyileştirilmesi, bölge ekonomisine olduğu kadar Milas’ın kültürel prestijine de katkı sağlayacaktır.

Şenliğin gizli kahramanları kadınlar, gücünü bir kez daha hissettirdi.
Milas Zeytin Şenliği her geçen yıl daha da büyüyor. Fakat unutmamak gerekir ki, büyük organizasyonlar küçük dokunuşlarla mükemmel hale gelir. Bu topraklar zeytinle bereketli, insanıyla güçlü, kültürüyle köklüdür. Bir dahaki yıl, hem zeytin hem organizasyon anlamında “daha olgun” bir şenlik görmek dileğiyle…
Zeytin ve zeytinyağı üretiminde yaşanan sorunlar bir festival ile ortadan kalkmaz. Zeytin ağaçlarındaki hastalık yoğunlaşarak devam ediyor, bakım ve hasat sorunları üreticileri zorluyor. En önemli sorun ise son çjkarılan yasa ile zeytinliklerin talan edilmesinin önü açılmıştır. Yakında festival yapılacak zeytinlik kalmayacak......