Bodrum mandalina
Gülden Sökelioğlu
Gülden Sökelioğlu

Açlık..!

"Açlık" adlı romanı, Nobel Edebiyat ödüllü Norveçli yazar, Knut Hamsun(1859-1952) tarafından kaleme alınmış,

31 Ağustos 2025 Saat: 23:50

1890 yılında ilk baskısı yapılmış olan psikolojik bir romandır. Bu roman, ölmek pahasına olsa bile alınteri dökmediği bir parayı asla kabul etmeyen bir gencin hikayesini anlatmaktadır. Yazar, kendi hayat hikayesini, açlık ve yoksulluk serüvenini anlatmıştır.
Knut Hamsun, yazdığı "Açlık" romanıyla 1920 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanmıştır.
Norveç'in işgalinden önce başladığı Nazi taraftarlığını ülkesinin işgali sırasında devam ettirmesiyle ünü ciddi şekilde lekelenmiştir. Hatta 1940 yılında,
"Almanlar, bizim için savaşıyor ve şimdi İngiltere'nin bizim ve tüm tarafsızlar üzerindeki zulmünü eziyor" iddiası da dahil olmak üzere birçok gazete makalesi yazdı. Aldığı Nobel ödülünü 1943 yılında Goebbels'e (Hitler'in propaganda bakanı) göndermiştir. 1943 yılında Hamsun, Hitler ile görüşmeye davet edildi.
Hitler'in ölümünden bir hafta sonra Hamsun,
" O, bir savaşçıydı, insanlık için savaşçıydı ve tüm uluslar için adalet müjdesinin bir peygamberiydi" dedi. Savasın sona ermesinin ardından, kitapları evinin önüne atıldı. Hatta Norveç'in büyük şehirlerinde öfkeli kalabalıklar kitaplarını herkesin önünde yaktı ve Hamsun bir süre bir psikiyatri hastanesinde tutuldu.(1)

*
Acıkmak, tüm insanlar ve hayvanlar için doğal bir durumdur. Biyolojik saat çalıştığı için insanlar ve hayvanlar acıkınca karınlarını doyurmak için yiyecek ararlar. Sokak ve yaban hayvanları sürekli yiyecek peşindedir. İnsanlar ise hayvanlara göre daha şanslıdır. Ama geliri olmayan, yoksul, savaş ortamında yaşayan insanlar ve bilhassa çocuklar ise maalesef çok şanssızdır.

Geçen gün TV'de izlediğim bir video bütün duygularımı alt üst ettti. Videoda, küçük bir Filistinli kız çocuğu, odasının kapısından babasına sesleniyor:
" Baba, hadi git, un getir " diyordu. Babası da,
"güzel kızım, benim ölmemi mi istiyorsun? " deyince, küçük kız,
"o zaman, birlikte gidelim, baba" diyor. Açlıktan çocuk çok zayıf görünüyordu. Bu küçük kız ve ailesinin sonunun ne olduğunu bilmiyorum.

İsrail, terör saldırısını bahane ederek Gazze'deki Filistinlileri topraklarından sürmek için sürekli saldırılar yapıyor, onları evlerinden uzaklaştırılıp toplama kamplarına yerleştiriyor.
Gıda yardımı yapılacağı anons edilince açlıktan kıvranan insanlar, kadın ve çocuklar ellerindeki kaplara yemek konmasını bekliyorlar. Yemek alanlar seviniyor, alamayanlar ise üzüntü içinde kamplarına geri dönüyorlar. İnsanı insanlığından utandıran bu görüntüler her gün yaşanıyor. Havadan atılan yardım malzemelerini kapmak için yaşanan kargaşayı bahane eden İsrailli askerler, her gün tutsak edilen Filistinlileri öldürüyor. 2.Dünya Savaşı sırasında Nazilerin zulmüne uğrayan Yahudiler, şimdi aynı zulmü Filistinlilere yaşatıyor. Ne yazıkki, bu dramı, uygar geçinen batılı devletler de seyrediyor.

Ama başta Fransa olmak üzere bazı batılı devletlerin liderlerinin Filistin Devleti'ni tanıyacaklarını söylemesi ise tam bir komedi. Halkı yok edilirken seyirci kalanların bu tutumu kabul edilemez.

İsrailoğulları, Filistin topraklarının, kutsal kitapları olan Tevrat'ta kendilerine vadedilmiş olduğunu belirterek Filistinlilere karşı binlerce yıldan beri yok etme politikası uyguluyor. Geçmişten günümüze bu mücadeleyi, çok önce yazdığım, " Kanayan Yara Filistin" başlıklı yazımda okuyabilirsiniz.

İsrail, sömürgeci devlet olan ABD' nin de desteğini alarak, kendisi için tehlike gördüğü devletlere karşı saldırgan politika izliyor; füzelerle bombalar yağdırıp şehirleri, evleri, hastaneleri, okulları yıkıyor, içindeki insanları öldürüyor. Her gün yaşanan bu zulüm karşısında insanlar bir yandan yaşamaya çalışıyor ve bir yandan da açlıkla boğuşuyorlar ama yaşam savaşını kaybediyorlar.

Bütün bu yaşanan acılar karşısında sadece batılı devletler değil, başta Suudi Arabistan olmak üzere İslam ülkelerinin de ses çıkarmaması daha da acı olan bir durum.

İslam peygamberi Hz. Muhammed'in bir sözü ne kadar güzeldir:
" Komşusu açken tok yatan bizden değildir."

İnsanlara açlık yaşatan, çocukların açlıktan ölmesini seyredenlere karşı; vicdanlı, ahlaklı insanların ve devletlerin birleşerek; sadece kendi milletini düşünen zorba devletlere karşı birleşmesi ve bu zulme son vermesi gerekmektedir.

Ölüm makinesi olan İsrail Devleti durdurulmazsa ABD ile birlikte dünyanin sonunu getirecekler...Kan ve gözyaşı hiç dinmeyecek.

Zülfü Livaneli'nin, 2.Dünya Savaşı sırasında Hiroşima'ya atılan atom bombası ile ölen çocuklar için bestelediği şarkıda olduğu gibi:
" Çocuklar öldürülmesin; şeker de yiyebilsinler."

Romanlara konu olan açlık son bulsun, herkes tok yaşasın, mutlu olsun.

Kaynak:
(1) -wikipedia. org

YORUMLAR

Bu Yazıya Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Turizm Haberci, Turizm haberleri, Turizm Bölgeleri hakkında bilgiler Tavsiye Formu

Bu Yazıyı Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız

Yazarın Diğer Yazıları

Yangınlar, her yerde!4 Temmuz 2025 Saat: 15:22
Haziran ayında İzmir'de başlayan yangınlar, Temmuz ayında Marmara, Ege ve Akdeniz Bölgelerine yayılarak devam ediyor.
Ahh.. O Eski Bayramlar!7 Haziran 2025 Saat: 13:57
Bütün değerlerimiz gibi dini bayramlarımız da eski önemini kaybetti.
Güneydoğu Anadolu Gezisi İzlenimleri - 29 Mayıs 2025 Saat: 08:39
Geçtiğimiz haftalarda yaptığımız Güneydoğu gezisi hakkındaki izlenimlerime bu haftaki yazımda Mardin'den başlıyorum.
GAP Gezisi'nden izlenimler..!3 Mayıs 2025 Saat: 00:28
Uzun yıllardan beri gitmeyi çok istediğim GAP Gezisi'ne Muğla Tazelenme Üniversitesi Milas Kampüsü öğrencileri olarak;
Nevruz Bayramı21 Mart 2025 Saat: 09:55
21 Mart'ta kutlanan Nevruz Bayramı
Tüm Yazıları