Kur'an-ı Kerim'de ve diğer kutsal kitaplarda zeytinden övgüyle bahsedilir.
Kur'an-ı Kerim'de Zeytin: Allah'ın Bereketli Armağanı:
* Tin Suresi: Zeytine ve incire yemin ederek başlar: "Andolsun incire ve zeytine"
Bu ayet, zeytinin Allah katındaki değerini vurgular.
* Nur Suresi'nde ise, Allah'ın nuru, " ne doğuya ne batıya ait olan mübarek bir zeytin ağacından çıkan yağ" ile aydınlatılan bir kandile benzetilir. Bu, zeytinyağının hem maddi hem manevi bir ışık kaynağı olduğunu gösterir.
* Ayrıca En'am, Müminin ve Nahl Sureleri'nde zeytinden bahsedilir.
Yahudilik'te Zeytin, Tevrat'ta zeytin dalı, Nuh Tufanı'nın sonunda güvercinin ağzında getirdiği " yeni bir başlangıç" müjdesidir. Aynı zamanda Kudüs Tapınağı'nda kullanılan kutsal yağın temelidir.
Hristiyanlıkta zeytın,
İsa Peygamber'in çarmıha gerilmeden önce dua ettiği Zeytin Dağı, bugün bile hacıların ziyaret ettiği bir semboldür. Zeytinyağı, vaftiz ve kutsama törenlerinde kullanılır.
Antik Yunan'da Zeytin,
Tanrıça Athena'nın insanlara armağan ettiği zeytin ağacı, barış ve bilgeliği temsil eder. Olimpiyat şampiyonları, zeytin dallarından bir taçla ödüllendirildi.
Tarihin Tanığı Zeytin Ağacı,
Zeytin ağacı, insanlık tarihinin en eski tarım ürünlerinden biridir.
* Zeytinin kökeni ve yayılışı:Arkeolojik bulgular, zeytinin ilk kez M.Ö 6000'lerde Anadolu'da yetiştirildiğini gösterir. Fenikeliler, Akdeniz'e yayılmasını sağlamış; Romalılar ise "sıvı altın" diye adlandırdıkşsrı zeytin yağını imparatorluğun her köşesine taşımıştır.
* Zeytinin Antik Çağ'da kullanımı: Mısır'da firavınların mezarlarına zeytin yağı dolu amphoralar(testiler) konurdu. Yunanistan'da Hipokrat, cilt hastalıklarını zeytin yağı ile tedavi ederdi.
* Osmanlı Dönemi'nde zeytin: Osmanlı mutfağında zeytinyağlı yemekler, sarayın vazgeçilmeziydi. Ayrıca zeytin çekirdekleri tesbih yapımında kullanılırdı.
Zeytinyağının Bilimsel Olarak Kanıtlanmış 7 Faydası:
1-Kalp Dostu- Tekli doymamış yağ asitleri (oleik asit), kötü kolesterolü (LDL) düşürerek kalp krizi riskini azaltır.
2- Antioksidan Deposu- Polifenoller, serbest radikallerle savaşarak kanseri ve erken yaşlanmayı önler.
3- Beyin Sağlığı- Düzenli tüketim, Alzheimer ve bunama riskini düşürür.
4- Kemik Güçlendirici- Osteoporozu önlemeye yardımcı olan K vitamini içerir.
5- Sindirim Sistemi- Mide asidini dengeleyerek ülser ve gastriti hafifletir.
6- Cilt ve Saç- E vitamini ile nemlendirir, kırışıklıkları geciktirir.
7- Diyabet Kontrolü- Kan şekerini stabilize eder. *(1)
Oleaceae familyasından olan zeytinin adının kökeni Yunanca "elaia", Latince " olea"dan gelir. Genellikle 300-400 yıl gibi uzun ömürlü bir ağaç olan zeytinin 2 bin yıl yaşaması, onun kuraklıktan etkilenmeyen bir bitki olmasındandır.
Zeytin, 10 bin yıl öncesine kadar Doğu Akdeniz Havzası'nın doğal bitki örtüsü sayılmaktadır Ancak son araştırmalar, kesin olmamakla birlikte M.Ö(Hz.İsa'nın Doğumu'ndan önce) yaklaşık 12 bin yıl öncesinde Akdeniz'in batısındaki varlığına dair ele geçen fosillerin yabani zeytin dalları olduğunu destekler.
Antik Çağ'ın güçlü siyaset adamı Solon'un(M.Ö 639-559) Yasaları arasında, zeytin ağacının korunması ile ilgili çıkarmış olduğu yasadır. Bu yasa, dünyada ilk zeytin ağacı koruma yasasıdır. Yasa kapsamında her zeytinlikte yılda ikiden fazla ağaç kesimine izin verilmezdi. Ayrıca Solon, zeytinyağı dışında tüm tarım ürünlerinin ihracatını yasaklamıştır. *(2)
*
Ülkemizde Ege, Marmara ve Akdeniz Bölgesi'ndeki kıyı şehirlerinde daha çok yetişen zeytin ağaçları, tehlike altında. Binlerce yıldan beri Anadolu'da varlığını sürdüren ve
"ölmez ağacı" olarak nitelendirilen zeytin ağaçlarının ölüm fermanı, geçtiğimiz aylarda "Maden Yasası" adı altında Meclis'ten geçirildi ve hemen uygulanmaya başlandı.
Atatürk zamanında çıkarılan " Zeytini Koruma Kanunu" nu etkisiz hale getiren bu yeni yasa ile maden sahalarında bulunan zeytin ağaçlarının kesilmesi ve sökülerek başka yerlere taşınması isteniyor. Toprağın bağrından sökülen bir zeytin ağacı başka yerde yaşamaz. İnsanları kandırmasınlar.
Milas-Yeniköy ve Kemerköy Termik Santralllerine kömür havzası açmak için Akbelen Ormanı yok edildi, şimdi sıra o bölgede bulunan köylerdeki zeytinliklere geldi. Akbelen Ormanı yanındaki İkizköylüler, köylerini, tarlalarını, zeytinliklerini vermemek için yıllardır direnişteler. Köylülerin elinden tarlasını, zeytinliklerini, ekmeğini, suyunu alırsanız köylüler nasıl üretecek, şehirdekiler ne yiyecek? Muğla'nın yüzölçümünün ℅65'ine maden ruhsatı verildiğine göre, Muğla ve ilçelerindeki köyler ortadan kalkarsa üreten ve Türkiye'yi besleyen köylüler, tüketici durumuna düşecek ve halk iyice yoksullaşacak.
Eğer bir ülkede üretim olmaz ve tüketiciler artarsa, ithalatı yapanlar kazanır, halk kaybeder ve daha da yoksullaşır.
Hatay'ın bazı köylerinde TOKİ'nin yapacağı deprem konutları için acele kamulaştırma yapılarak köylülerin tapulu arazilerindeki zeytin ağaçlarının kesilmeye başlanması üzerine köylüler tepki gösteriyor ama engel olamıyorlar.
Binlerce yıldan beri varolan, "ölmez ağacı" olarak nitelendirilen zeytin ağaçlarını katletmek, şirketlerin çıkarı uğruna halkını ve köylülerini cezalandırmaktır. Bu kötülükten vazgeçilsin.
Ülkemiz çöle dönmeden muhalefet partilerinin Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı başvuru bir an önce karara bağlanarak zeytinliklerin ölüm fermanı geri çekilmelidir.
28 Eylül Pazar günü Muğla'da yapılacak olan mitinge toprağına, köyüne, zeytinliklerine, vatanına sahip çıkan herkesin katılmasını; köylülerin tüketici değil üretici olarak kalmasını diliyoruz.
*
Mustafa Kemal, genç bir subay iken Sofya Ataşeliği'ne atanır.1912-1914) .
Bir gün sabah erkenden kahvaltı yapmak için bir pastaneye gider, kahvaltısını ister ve kahvaltı yaparken kapıdan içeri üstü başı perişan bir köylü girer. Bunu gören pastane sahibi onu dışarı çıkarmak ister ama köylü direnir, aralarında tartışma çıkar. Köylü oturduğu masaya yumruğunu vurarak şöyle der, "sana sütü, yumurtayı, peyniri, tereyağı ben getiriyorum. İstediğim kahvaltıyı getirmek zorundasın" der. Pastane sahibi pes eder ve çiftçinin dediğini yapar. Bu tartışmaya tanık olan Mustafa Kemal, "benim köylüm de böyle olmalı" demiştir. Mustafa Kemal Atatürk, Kurtuluş Savaşı'nı kazandıktan sonra tarımı, hayvancılığı geliştirmek için her türlü tedbiri almış ve kanunlar çıkarmıştır. Atatürk'ün söylediği, " Üreten köylü, milletin efendisidir" sözünün temeli, Sofya'da yıllar önce tanık olduğu olayın sonucudur.*(3)
Kaynak:
*(1) - nicaea.com.tr/Kur'an-ı Kerim'de ve Diğer Kutsal Kitaplarda Zeytin'in Önemi
*(2) - Dergi park.org.tr Melike Kaplan
Seda Karaöz Arıhan
Antikçağ'dan günümüze bir şifa kaynağı zeytin ve zeytinyağının halk tıbbında kullanımı.
*(3) Erol Mütercimler'in TV'de bir konuşması.