Gastronomi

Her şey dahil’de kültür hariç, anlam ekstra!

Süleymam Dilsiz yazdı... Her şey dahilde kültür hariç, anlam ekstra!

11 Kasım 2025 Saat: 22:41
Her şey dahil’de kültür hariç, anlam ekstra!
Her şey dahil’de kültür hariç, anlam ekstra!

Her şey dahil’de kültür hariç, anlam ekstra!

Süleyman Dilsiz

Her şeyi dahil ettik de, anlamı hariç tuttuk. Yeni çağın turizm mottosu belli: Her şey dahil değil, her şey anlamlı olmalı!

Sektörel fuarlar artık sadece stand gezenlerin değil, sektörün geleceğini şekillendiren “kahve masası diplomasisi” alanları. Ama bazen vizyon standında çay soğuyor, hikaye reyonda kalıyor.
Davetli olduğum ve organizasyonuyla başarılı bulduğum rekor olabilecek 1040 katılımcılı Antalya Turizm Fuarı’nda (ATF) bu yıl kulağıma yeni bir kavram çalındı:

“Sürdürülebilir misafirperverlik!”

İlk duyduğumda, “nihayet!” dedim. Çünkü mesele aslında çok basit:

Turist tok olacak, doğa mutlu olacak, köylü huzurlu olacak, turist hikayeyle doyacak.
Dördünü birden tutturamazsak?
Turizm fakirleştirir. Kelle başına düşen gelir giyotin gibi tehdit oluşturur.

Turist Tok, Ruh Aç!

Turizm artık “karınca duası gibi okunmayan ultra her şey dahil bileklikleri” satmak değil; hikaye satmak. Ama biz o kadar “dahil” olduk ki, kültürü check-in’de unuttuk.
Resepsiyonda “Merhaba” demek bile neredeyse “ekstra paket”!

Menü var, menşe meçhul.

Tat var ama hikaye yok!

Sera domatesin yanında Çin sarımsağı, yanında petrolden fırlamış gibi parlayan zeytinyağı… Yoğurt o kadar fabrikasyon ki “probiyotik” değil, “robotik” yazılası!
Turist açık büfeden 5 kilo alıp kalkıyor ama ruhu hala aç:
“Acaba bu neyin reçeliydi? Uzay reçeli mi?”

Sürdürülebilir(!) Misafirperverlik: Sözde Var, Tabağında Yok

Otellerin neredeyse hepsinde “sürdürülebilir” kelimesi menüde tuz gibi serpilmiş durumda.
Ama domates hala kışın seradan yaz taklidi yapıyor, çöp kamyonu gece mesaisinde, havuz başında tek kullanımlık bardakta “sıfır atık kokteyli” servis ediliyor
Kadehler havaya: “Cheers to sustainability... ve çöpe!”

Annelerin Sıfır Atık Sertifikası

Oteller “sıfır atık belgesi” için danışmanlara servet ödüyor.
Oysa bizim anneler yıllardır bu belgeye sahip:
“Tabağında bırakma, arkandan ağlar!”
Bu Anadolu manifestosu aslında “sürdürülebilir gastronomi”nin ilk kuralıydı.
Demek ki annelerimiz gizli Michelin şefleriymiş; yıldızları evde saklıyorlarmış!

Turizmde Reform: Hikayeli Menü Dönemi

Peki ne yapmalı?

1️⃣ Kültürel Menü Kotasını Açalım:
Turizm Bakanlığı her yıl geleneksel mutfaktan seçilmiş temalar belirlese?
“Bu yıl yoğurt yılı, menemen yılı, tarhana yılı!”
Her şey dahil oteller de buna uysa...
Turist tatsın, köylü kazansın.

2️⃣ Yerel Kooperatif Menüleri:
Domates Tarsus’tan, zeytinyağı Edremit’ten, yoğurt halanın mayasından.
Turist menemen yerken sadece lezzet değil, hikaye de yesin.

3️⃣ Hikqye Atölyeleri:
Turiste yoğurt mayalat, selfie çeksin: “Ben mayaladım!”
Ya da artıklardan turşu yaptır: “Atık değil, anı biriktirdim!”
Ekstra ücret? Hayır, “kültür bonusu”!

4️⃣ Sıfır Atık Partileri:
Annelerimizin felsefesini eğlenceye çevirin:
“Bitir Challenge!”
Tabağı sıyıran turist bedava kokteyl kazansın, atık azalsın.
Bazı oteller artık yemek artıklarını kompost yapıyor.
Misafir sofradan kalkarken son zeytin çekirdeğinin ikinci hayatına tanık oluyor.
Bu sadece çevre duyarlılığı değil, uygarlık göstergesi.

5️⃣ UNESCO Sofrası:
Kahvaltımızı listeleyelim, pizza sıraya girsin, yoğurt başa geçsin!
Turist “UNESCO menüsü” diye rezervasyon yapsın.
Düşünsenize: “All inclusive değil, culture inclusive” paket!

Yeni Çağ: Her Şey Anlamlı!

Yıllardır “her şey dahil” diyoruz ama artık zaman geldi:
Her şey anlamlı olsun!
Her şey mevsiminde, hikâyeleriyle, cömert Anadolu sofrasında.

Bizim mutfağımız 12 bin yıllık uygarlıkların izini taşıyor.
Tarhana, yoğurt, kahvaltı — bunlar sadece yiyecek değil, kültürel diplomasi araçları.
Turist menemenin hikayesini duyarsa, ülkenin ruhunu da duyar.
İşte o zaman turizm sadece karnı doyuran değil, kalpleri besleyen bir güç olur.

Yoksa her şey tek kullanımlık olur:
Plastik çatal, tek kullanımlık doğa, tek kullanımlık turist.
Unutmayın, TripAdvisor puanı geçici, “Aaa bu ne güzelmiş!” hissi kalıcıdır.

Son Söz: Kültürü Dahil Et, Hikayeyi Menüye Yaz!

Otelciler, şefler, acentalar:

Hikayeyi menüye ekleyin, kültürü dahil edin.
Turist tok giderse iyi ama ruhu “hariç” kalmasın.
Yeni trend belli:
Öyküsü olan yoğurt, vizesiz domates, annenin ‘bitir’ felsefesi!

!!!!!! Spot önerim:

Her şey dahil sisteminde kültür neden dışarıda?
Çünkü her şeyi dahil ettik de, anlamı hariç tuttuk!
Hadi, sofrayı koalisyon yapalım – turist tok, kültür dahil, doğa mutlu!

YORUMLAR

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Turizm Haberci, Turizm haberleri, Turizm Bölgeleri hakkında bilgiler Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız