Kadir Uğur Yılmaz
Kadir Uğur Yılmaz

Nikomedya’nın şövalyeleri: Atilla Ağırbaş ve Ece Özbaş

Değerli okurlarım,

11 Temmuz 2025 Saat: 23:10

Zaman zaman kalemin yönü, gündemin yorgunluğunu bir kenara bırakır; insan ruhunu besleyen, gönle dokunan hikâyelere yönelir. Bugün sizlere, kelimelerin ve renklerin ustası olan iki nadide insandan, bir çift gönül eri sanatçısından bahsetmek istiyorum: Atilla Ağırbaş ve Ece Özbaş.

Onlar sıradan insanlar değil. Öyle her gün sokakta rastlayabileceğiniz, bir kafede karşılaşıp ayaküstü sohbet edebileceğiniz insanlar da değiller. Onlar; eserleriyle yaşayan, düşünceleriyle var olan, yüreklerini fırçaya, kelimeye ve kâğıda döken bir çift. Ressam, yazar, şair ve mimar… Meslek tanımıyla sınırlandırmak mümkün değil; çünkü onlar bir ruhun iz düşümü gibiler. Her ikisi de çok yönlü, çok boyutlu, çok derinlikli insanlar.

Geçtiğimiz günlerde Derince Yelken Kulübü’nün sertifika töreninde karşılaştım bu özel insanlarla. Sahilde kurulmuş mütevazı bir stantları vardı. Ama o stant, adeta bir medeniyet arşiviydi. Küçük yelkenliler ve kanolara yağlı boya tablolar yapmışlar, yalnızca fırçayla değil; hayalleriyle, kalpleriyle dokunmuşlardı her bir tuvale. Yanlarına yaklaştıkça bir şey fark ettim: Bu çift sadece resim çizmiyor, aynı zamanda hayatı renklendiriyor. Gözlerindeki ışık, kelimelerindeki umut, anlatılarındaki kadim enerji adeta çevrelerine bir halka gibi yayılıyordu.

Ama esas hikâye orada başlıyor. Onların asıl kıymeti, Nikomedya üzerine inşa ettikleri o derin, tarihi, özgün anlatılarda saklı. Evet, Nikomedya. Kimi için sadece tarihin tozlu sayfalarında kalmış bir antik şehir adı… Ama Atilla Ağırbaş ve Ece Özbaş için Nikomedya; bir medeniyetin sesi, bir uygarlığın hayali ve bir kimliğin yansıması.

“Gizli Kabile” adını verdikleri ortak romanları tam anlamıyla sıra dışı. Ne klasik bir kurgu ne de basit bir macera. Kitap, kadim öğretilerin, unutturulmaya çalışılan bilgelerin izinden giderek yazılmış. Okudukça insanın zihninde yankılanan, kalbinde iz bırakan bir anlatım… Bilinmeyene, bastırılana, üstü örtülene dair öyle hakikatler var ki satır aralarında; her biri ayrı bir bilinç kapısı aralıyor.

Çocuklar için kaleme aldıkları “Piti ile Nikomedya” ise bambaşka bir dünya. Edebiyatımıza masal diliyle aktarılmış bir tarihsel bilinç… Masalın kahramanı Piti, Kral Nikomedes’in izinde Nikomedya’nın kuruluşunu çocuklara anlatıyor. Ama bunu yaparken, yalnızca bir şehir masalı değil, aynı zamanda bir kimlik inşası sunuyor küçük okurlarına. Şahsına münhasır bir üslup, hayal gücünü zorlayan bir kurgu ve bilgelik yüklü mesajlar… Hangi çağda böyle masallar kaldı diyebilirsiniz, ama işte bu çift bunu başarmış.

Ben bu iki güzel insanı gördüğümde içimden şöyle geçti: “Bunlar Nikomedya'nın azizi Numan Gülşah'ın izinden yürüyen hakiki şövalyeler…” Evet, onların kalemleri kılıç kadar keskin, fırçaları sancak kadar asil. Onlar, kadim Anadolu’nun köklerinden doğan bir ruhun çağımıza yansıyan temsilcileri. Onları sadece sanatçı olarak görmek eksik olur; onlar, birer medeniyet bekçisi, kültürel hafıza taşıyıcısı ve bizlere düşen kıymetli birer emanettir.

      

Ne mutlu ki böylesi insanlar hâlâ aramızda yaşıyor ve üretiyor. Ne mutlu ki Nikomedya gibi unutulan bir mirasa sahip çıkıyorlar. Bugün onlara sahip çıkmak, aslında kendimize ve çocuklarımıza sahip çıkmaktır.

Saygı ve hürmetle…

Kadir Uğur Yılmaz
Yazar, Siyaset Bilimci –

YORUMLAR

 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
Bu Yazıya 2 yorum yapılmıştır
Sevtap 12.07.2025 18:21
İki güzel insanı yaptıklarını eserlerinin her birini okumakta takip etmekteyim.Basarılarının katlayarak büyüyeceği böyle güzel insanların varlıkları tüm çocuklarımıza ve gençlerimize örnek olması ayrı bir güzellik gururluyum tebrikler...
Nilgün Nazlıca 12.07.2025 18:08
Atilla Ağırbaşın ve Ece Özbaşın kitaplarını okudum , okurken yaşıyorsunuz bilmediklerimizi öğreniyoruz gönülden tebrik ediyorum. Ayrıca Gurur duydum.
 

Turizm Haberci, Turizm haberleri, Turizm Bölgeleri hakkında bilgiler Tavsiye Formu

Bu Yazıyı Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız

Yazarın Diğer Yazıları

Kocaeli'nin Kucağında Bir Gün: Doğa, Lezzet ve Farkındalık İçinde Bir Gezi6 Temmuz 2025 Saat: 11:50
Kocaeli, sanayi kimliğinin gölgesinde kalan, keşfedilmeyi bekleyen doğal hazinelerle dolu bir şehir.
Bir Pişmaniyecinin Ardından: Hüseyin Can’a Veda28 Haziran 2025 Saat: 19:11
Kimi insanlar sessizce yaşar, gürültüsüzce iz bırakır.
Bireysel Değil, Kolektif Kazanç26 Mayıs 2025 Saat: 14:29
Ezilen Halkın Sesi Ensar Öğüt’ten Orta Sınıfa Tatil ve Yatırım Fırsatı: Muğla Milas’ta Kooperatif-Residans Modeli
Yanmaz Kefen ve Turizm Düşmanlığı Üzerine20 Nisan 2025 Saat: 10:57
Kıymetli okurlarımız.
MUT’luluğa Yolculuk: Cennetin Arka Bahçesinde Bir Kelebek Festivali19 Nisan 2025 Saat: 22:53
Türkiye’nin yorgunluğa, zam zulmüne ve umutsuzluğa mahkûm edildiği bir dönemde, içimizi serinleten, yüzümüze tebessüm, ruhumuza umut serpen bir yolculuk yaptık: MUT’a…
Tüm Yazıları